Wednesday, July 25, 2007

İş yerinde vakit mı öldürüyorsunuz? Yalnız değilsiniz.



İş yerinde sıkılan ve az ücret alan Amerikalıların işde Internet`te gezerek ve dedikodu yaparak çok çalışkan oldukları bulundu. Online yapılan ankette Amerikan işçilerinin çalışma günlerinin %20`sini öldürdükleri bulundu. Salary.com web sayfasının 2057 çalışanının sorularını cevapladığı ankete göre 10 çalışandan 6`sı günde 1.7 ile 8.5 saat aralığında olmak üzere vakti boşa harcadıklarını belirttiler. Anketi cevaplayanların %34`u kişisel İnternet kullanımını en başta gelen vakit öldürme nedeni olarak gösterirken, %20.3`u diğer çalışanlarla hoş-beş yapma olarak, %17`sı ise kişisel işlerle ilgilenme olarak gösterdiler.

Çalışanlar az iş verilmesi ve sıkılganlığı vakit harcamanın başlıca neden olarak gösterdiler. İkinci popüler vakit harcama nedeni çok uzun saatler çalışma (%13.9) olarak bulunurken, diğer nedenler sırayla söyle: az para verilmesi (%11.8), ilgiyi artıran görev verilmemesi (%11.1). Salary.com`in görevlisi Bill Coleman “ilgiyi artıran, çalışanların zekasını sorlayan sorular ve problemler veren işyerleri daha iyi verimlilik alacaklardır” dedi. 2005`e göre çalışanların bu seneki anketi daha verimli sonuç verdi, 2005`de kaybedilen zaman %19 olarak bulunmuştu. Coleman “2005`den beri vakit harcamadaki düşüşün nedeni şu anda ekonominin daha iyi olması, daha çok işin olması, ve çalışanların oturup ne yapacaklarını düşünecek daha az vakitleri olduğundandır” dedi.

Kırsal kesim öğrencileri fen bilimlerinde daha başarılı


Eğitim Bakanlığının sponsorluğunda yapılan federal bir araştırmaya göre kırsal kesimde yaşayan öğrenciler şehirde yaşayanlara göre fen bilimlerinde daha iyi performans sergiliyor ve kırsal kesim öğretmenleri de çalıştıkları okuldan memnun gözüküyorlar. Amerikan devlet okullarının üçte biri kırsal kesimlerde bulunuyor. Nüfus Bürosuna göre mil kare başına 500`den az kişinin yaşadığı yerler kırsal kesim olarak adlandırılıyor. İş başarılı olmaya gelince kırsal kesim öğrencilerinin başarılı olduğu konuların başında fen bilimleri bulunuyor. Kırsal Kesim Okulları Vakfının poliçe başkanı Marty Strange öğrencilerin başarılarını reel atmosferde eğitim almasında görüyor. Strange “kırsal yaşam doğaya daha yakın” diyor. Eğitim bakanlığının raporunda şu veriler yayınlandı:

¨ Kırsal kesim ögencileri şehirde yaşayan öğrencilere göre ülke çapında yapılan fen bilimleri testlerinde daha iyi puanlar alırken, banliyölerde yaşayan öğrencilerle hemen hemen aynı performansı sergiliyor

¨ Matematikte de kırsal kesim öğrencileri şehirde yaşayan öğrencilere göre daha iyi performans gösterdiler

¨ 4. ve 5. sınıftaki kırsal kesim öğrencileri şehirdekinlere göre daha iyi okuyabiliyor, lisede ise şehirdeki ögenciler kadar iyi okuyabiliyorlar

¨ Her ne kadar kırsal kesim öğretmenlerinin geliri şehirdekinlere göre az ise de, kırsal kesimde vazife yapan öğretmenler okullarından daha memnun olduklarını rapor ettiler

¨ Kırsal kesim okulları daha küçük ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı daha az

Vakif başkanı Strange “küçük kırsal yerlerde herkez birbirini tanıyor, insanlar-arası ilişkiler daha güzel küçük okullarda” dedi. Kırsal kesimdeki okullar yabancı dil eğitimi verecek öğretmen bulmakta güçlük yaşıyor, ayrıca İngilizcesi iyi olmayan öğrencilere de ders sunmada da zorluk çekiyorlar. Kırsal kesim velileri çocuklarının aktivitelerine katılmaya daha eğilimliler. Banliyölerdeki veliler ise okul komitelerinde görev almaya veya gönüllü olarak okulda çalışmaya daha sıcak bakıyorlar. Rapor ayrica öğrenci başarısında velinin aktif katılımı büyük bir faktör olarak saptadı.

Thursday, July 12, 2007

Çocuk-annelerin sayısı Amerika`da rekor düşüşte



Artık Amerika`da daha çok lise öğrencisi okulunu bitiriyor ve daha çok çocuk ailesiyle vakit geçirme şansına kavuşuyor. Hükümet destekli yapılan araştırma Amerikan çocuklarının durumlarını anlamak amacıyla yapıldı. Sağlık İstatistikleri Milli Merkezi (National Center for Health Statistics) başkanı Edward Sondık “çocukların sağlıkları ve mental durumlarıyla ilgili pozitif sonuçlar aldık” dedi. Küçük çocukların ise cinsellikle bulaşan hastalıklardan uzak durmaya çalıştıkları bulundu. 1991`de lise öğrencilerinin %54`İ cinsel ilişkiye girdiklerini söylerken, bu sayı 2004`de %47`ye (6.7 milyon çocuk) düstu. Yaşları 15-17 arası değişen çocuk-annelerin sayısı 2005`de %2.1 bütün zamanların en düşük rekoru olarak hesaplandı. 1991`de her 1000 gençten 39`u 15-17 yaş arasında anne oluyordu. Sondık “bu sonuçların çok iyi olduğunu, genç annelerin ve bebeklerin uzun dönemli sorunlarla karşılaşmalarının riskinin daha büyük olduğunu söyledi. Washington-tabanlı kar amacı gütmeyen Advocates for Youth (Gençler için Koruyucular vakfı başkanı James Wagoner seneler önce başlayan eğitim kampanyalarının rakamlardaki bu düşüşe büyük etkisi olduğunu söyledi. Wagoner “HIV/AIDS gibi cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıklar ve 80-90`li yıllarındaki eğitim çalışmalarının sonuçlara katkısı var” dedi. Araştırma raporu 22 federal büroda, bebek ölümü orani, akademik başarı gib 38 kritere göre yapıldı. Araştırmanın ilginç noktaları söyle:

¨ Ebeveynler çocuklarına okuma zamanı daha fazla ayırıyorlar. 1993`de 3-5 yaş arası çocukların sadece %53`u aile bireyi tarafından kitap okunurken, bu sayı 2005`de %60`ya yükseldi.

¨ 2004`de ebeveynlerden en az birinin bütün-gün çalışma oranı %77.6 iken, 2005`de bu sayı %78.3`e yükseldi.

¨ 2005`de liseyi bitiren öğrenci sayısı %88 olurken, 1980`de bu sayı %84 idi.

¨ 2005`de belirli bir dönemde olsa sağlık sigortasına sahip olan çocukların sayısı %89 iken, 2004`de bu sayı %90 idi.


Sule'nin notu: Favorim kanalim Lifetime TV`de teen pregnancy konusunda yayinlanan "Mom at Sixteen" filmini seyretmenizi tavsiye ederim. Web sayfasi: http://www.lifetimetv.com/movies/originals/momsixteen.php